10 Eylül 2025 Çarşamba
Türkiye müzik sektöründe yıllardır sanatçılara kariyer ve PR danışmanlığı yaparak yüzlerce ismin yolunu aydınlatan Müzikonair CEO’su Özcan Beylan, bu kez kendisi mikrofonun başına geçti. Sürpriz bir çıkış yapan Beylan, ilk single çalışması “Bas Git” ile müzikseverlerle buluştu.
Sözleri Halime Zerdalı, düzenlemesi Mert Alpater’den
Orta tempolu, akılda kalıcı melodisi ve güçlü sözleriyle dikkat çeken “Bas Git”in söz yazarı ve bestecisi Halime Zerdalı, düzenlemesi ise başarılı aranjör Mert Alpater imzası taşıyor. Şarkının klip yönetmenliğini ise genç ve yaratıcı bakışıyla öne çıkan Umut Yaman üstlendi.
Her Yaşa Hitap Eden Bir Pop Şarkısı
Tatlı bir pop tınısına sahip olan şarkı; “Lüzum yok sevme beni / Artık sana dönmem geri…” sözleriyle dinleyicilere samimi bir hikâye sunuyor. Melodisiyle her yaştan müzikseveri yakalayan eser, kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.
Sahneler Çok Yakında!
Yıllarca sanatçılara yol gösteren, “Şarkımı Milyonlara Nasıl Ulaştırırım” kitabıyla müzik dünyasına ışık tutan ve Türkiye’nin en büyük müzik ödül törenlerine imza atan Özcan Beylan, artık sahneye çıkmaya hazırlanıyor. “Bas Git” ile başlayan bu yolculuğun çok daha büyük projelere evrileceği şimdiden merak konusu.
Dijital Platformlarda ve YouTube’da
“Bas Git” tüm dijital müzik platformlarında yayında. Klibi ise NetD Müzik YouTube kanalında müzikseverlerle buluştu.
7 Ekim’de İstanbul’da sahne alacak Robbie Williams konserinin yeri değişti. Daha önce İTÜ Stadyumu’nda planlanan konser, Ataköy Marina’da gerçekleşecek. Biletler hızla tükeniyor, sınırlı sayıdaki koltuk için geri sayım başladı.
Dünyaca ünlü sanatçı Robbie Williams, 7 Ekim’de İstanbul’da hayranlarıyla buluşacak. İlk duyurularda konserin İTÜ Stadyumu’nda yapılacağı belirtilmişti ancak organizasyon ekibi, alınan yeni kararla konserin Ataköy Marina’ya taşındığını açıkladı.
Mekan değişikliği, konserin heyecanını daha da artırdı. İstanbul’un deniz manzarasıyla eşsiz bir atmosfer sunan Ataköy Marina, Robbie Williams’ın unutulmaz performansına ev sahipliği yapacak. Böylece hayranlar, daha konforlu ve keyifli bir konser deneyimi yaşayacak.
Öte yandan Robbie Williams konserine olan ilgi yoğun. Organizasyon yetkililerinden alınan bilgilere göre, biletler tükenmek üzere ve kalan sınırlı sayıdaki bilet için büyük bir talep var.
İstanbul’da uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir geceye imza atması beklenen Robbie Williams konseri, şimdiden yılın en önemli müzik etkinliklerinden biri olarak gösteriliyor.
Köşe yazarları ve tv yorumcularına yollanacak bilgilendirme metnimiz bu metin ile beraber haber bültenimizi de ekleyeceğiz.
Robbie Williams’ın 7 Ekim’de İstanbul’da gerçekleşecek konseri için önemli bir değişiklik yapıldı. Daha önce İTÜ Stadyumu’nda planlanan konser, Ataköy Marina’ya taşındı. Bu değişiklik, konser deneyimi açısından son derece olumlu karşılanıyor. Ataköy Marina’nın deniz kenarı konumu, ferah yapısı ve kontrollü etkinlik imkânı izleyicilere daha konforlu bir ortam sunacak. İTÜ Stadyumu geçmişte sıkışıklık ve ulaşım sorunlarıyla gündeme gelmişti, bu nedenle Ataköy Marina tercihi doğru bir adım oldu. Konserin biletleri hızla tükeniyor ve heyecan giderek artıyor.
18 YAŞ SINIRI UYGULANACAK
Etkinlikte alkol satışı yapılacağı için 18 yaş sınırı uygulanacak; 18 yaş altı izleyiciler konser alanına aileleri ile birlikte alınabilecek. Daha önce satın alınan biletler geçerliliğini korurken, sınırlı sayıdaki koltuk için geri sayım başladı.
Ünlü oyuncular Nilüfer Kurt ve Arzu Yanardağ, uzun yıllara dayanan dostluklarını iş birliğine taşıyacakları sürpriz bir projede bir araya geliyor. Projenin detaylarını şimdilik sır gibi saklayan ikili, 1 Mey Adana Ocakbaşı’nda gerçekleşen özel gecede buluştu.
Gecenin ev sahipliğini ise başarılı iş insanı Tuba Arslan üstlendi. Samimi atmosferde gerçekleşen buluşmada, Arzu Yanardağ ve Nilüfer Kurt basının tüm ısrarlarına rağmen yeni projeleri hakkında ipucu vermekten kaçındı.
İki yakın dostun bu gizemli buluşması, hem sektör hem de hayranları arasında büyük merak uyandırdı. Projeye dair detayların önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
Türk Halk Müziği’nin sevilen sesi Neşe Demir, dinleyicileri gülümsetecek, ritmiyle yerinde durdurmayacak yepyeni eseri “Gubarak Keklik (Gak Gak Gubarak)” ile müzikseverlerin karşısında.
Neşe Demir, bu defa enerji dolu ve eğlenceli bir eserle geliyor. Hem gelenekten kopmadan hem de modern yorumuyla dikkat çeken “Gubarak Keklik”, özellikle adının sempatikliği ve ritminin kıvraklığıyla kısa sürede dillere dolanmaya aday.
Neşe Demir, yeni teklisi hakkında şunları söylüyor:
“Bu eser, sadece bir türkü değil; içimde biriken neşenin, çocukluk anılarımın ve halk kültürümüzün iç içe geçtiği özel bir sesleniş oldu. Gak gak gubarak derken, içimizdeki çocukla birlikte gülüyoruz, oynuyoruz, coşuyoruz. Her yaştan dinleyicinin yüreğine dokunacağına yürekten inanıyorum.”
Geleneksel motiflerin çağdaş bir yorumla harmanlandığı “Gubarak Keklik”, dinleyicisine sadece bir şarkı değil, aynı zamanda bir hissiyat sunuyor. Gülümsetiyor, oynatıyor, geçmişe götürüyor ama aynı zamanda bugünün ruhuna da göz kırpıyor.
Eserin aranjörlüğünü ve müzik direktörlüğünü İlker Çelik üstlenirken, klibin yönetmen koltuğunda ise Kayspro – Ferdi Çalışkan oturuyor.
Klibin çekimleri, İstanbul’un tarihi dokusuyla öne çıkan Balat semtinde gerçekleştirildi. Renkli sokakları ve otantik atmosferiyle Balat, şarkının enerjisine görsel olarak da güçlü bir katkı sunuyor.
Neşe Demir’in enerjisiyle can bulan bu yeni eser, sadece müzik listelerine değil, gönüllere de gubarak bir iz bırakacak!
Abdülkadir Özkan ve DBL Entertainment, son dönemde artan karalama kampanyaları ve dezenformasyonla ilgili hukuki süreç başlattı. Avukatları Ted Anastasiou, itibar ve ticari zararın boyutuna dikkat çekerek tüm sorumluların yargı önünde hesap vereceğini duyurdu.
Abdülkadir Özkan ve DBL Entertainment, son haftalarda artan dezenformasyon kampanyaları ve koordineli saldırılara karşı kamuoyuna sert bir açıklamayla seslendi. Yapılan yazılı açıklamada, yayılan yanlış ve yanıltıcı bilgilerin müvekkillerin ticari faaliyetlerine ve itibarına doğrudan zarar verdiği vurgulandı.
Özellikle 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde yapılan açıklamalarda Özkan’ın, barışçıl protestoları desteklediği ancak şiddet eylemlerine karşı olduğu yönündeki beyanlarına rağmen, bu açıklamaların bazı kesimlerce çarpıtıldığı belirtildi. “Yalanların alternatif gerçekler gibi sunulması, içinde bulunduğumuz dönemin trajik bir yansımasıdır,” ifadelerine yer verildi.
Avukat Ted Anastasiou tarafından yapılan açıklamada, DBL Entertainment’ın yıllardır siyasi veya devlet desteği almadan bağımsız şekilde faaliyet gösterdiği ve dünya çapında sanatçıları Türkiye’ye getirdiği hatırlatıldı. Ancak son saldırıların sadece Özkan’ı değil, şirketle iş yapan tedarikçileri ve birçok sektörel profesyoneli de olumsuz etkilediği kaydedildi.
Şirketin ve Özkan’ın, iftira, halkı kışkırtma, haksız rekabet ve ekonomik müdahale gibi eylemlerden sorumlu kişi ve kuruluşlar hakkında resmi hukuki süreç başlattığı duyuruldu. Ayrıca sözleşme ihlali ve kötü niyetli beyanlarla ilgili yeni davaların da yolda olduğu belirtildi.
Açıklamada son olarak, “Bu çalışmaların kötü niyetli kampanyalara ya da fırsatçı dezenformasyona kurban edilmesine izin verilmeyecektir. Sorumlu tüm taraflar, mevcut tüm hukuki yollarla hesap verecektir,” denildi.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde;
Son haftalarda, Abdülkadir Özkan ve DBL Entertainment, devamlı bir dezenformasyon kampanyası ve koordineli saldırıların hedefi haline gelmiştir. Kamuoyuna yapılan açıklamalarla gerçek durum net bir şekilde belirtilmesine rağmen, bazı kişi ve kuruluşlar yanlış ve yanıltıcı iddiaları yaymaya devam ederek müvekkillerimizin ticari faaliyetlerine ve itibarına doğrudan zarar vermiştir.
31 Mart tarihinde, Sayın Özkan, açıklamalarının küçük bir grup şiddet yanlısı provokatöre yönelik olduğunu ve barışçıl protestonun temel bir anayasal hak olduğunu açıkça ifade etmiştir.
1 Nisan tarihinde ise, Sayın Özkan, protestoların hayati önem taşıdığını, ancak protesto adı altında gerçekleştirilen “şiddetin” asla kabul edilemeyeceğini tekrar vurgulamıştır.
Sayın Özkan’ın bu makul duruşunun böylesine çarpıtılabilmesi, içinde yaşadığımız dönemi net bir şekilde ortaya koymaktadır; yalanların “alternatif gerçekler” olarak pazarlanıp sosyal medyada hızla yayılması bunun açık bir göstergesidir.
Şunu net olarak ifade etmek isteriz ki: Müvekkilimizin şirketi DBL Entertainment, yıllardır herhangi bir siyasi veya devlet desteği almaksızın, tamamen bağımsız bir biçimde faaliyet göstermiş ve dünyanın en önemli sanatçılarından bazılarını Türkiye’ye getirmiştir.
Ancak buna rağmen, Sayın Özkan akla ve hukuka aykırı biçimde hedef alınmış, gerçekleştirilen saldırılar, konser iptallerinden itibar zedelenmesine kadar milyonlarca dolarlık maddi ve ölçülebilir zararlara neden olmuş ve bu durum yalnızca müvekkillerimize değil, DBL ile çalışan çok sayıda tedarikçi ve profesyonele de zarar vermiştir.
Bu yalanlar ne zaman son bulacak? Cevap nettir: Şimdi.
Sayın Özkan, iftira, halkı kışkırtma, haksız rekabet ve ekonomik müdahale eylemlerinden sorumlu kişi ve kuruluşlar hakkında resmi hukuki girişimlerde bulunmuştur. Türk ve uluslararası hukuktan doğan tüm yasal haklarımızı aktif olarak takip etmekteyiz.
Sözleşme ihlali, kötü niyetli yanlış beyanlar ve koordineli karalama dahil olmak üzere hukuka aykırı faaliyetlerde bulunan herkes hakkında ek hukuki işlemler yakında başlayacaktır.
Müvekkillerimiz, Türkiye’ye kültürel etkinlikler getiren ve yaratıcı ile teknik profesyonellerden oluşan geniş bir ekosistemi destekleyen bir işi kurmak için yıllarca emek harcamıştır. Bu çalışmaların kötü niyetli kampanyalara ya da fırsatçı dezenformasyona kurban edilmesine izin verilmeyecektir.
DBL Entertainment ve Sayın Özkan, çalışmalarını ve itibarını korumaya devam edecek, sorumlu tüm tarafları hiçbir istisna gözetmeksizin, mevcut tüm hukuki yollarla sorumlu tutacaktır.
Ted Anastasiou, Esq.
Abdülkadir Özkan ve DBL Entertainment Avukatı
Yönetici Ortak, Arctus Group